15 Ocak 2014 Çarşamba

13-14.10 granada

13 ekim sabah saat 07.30 da akşamdan ayarladığımız taksi hostelin önüne geliyor ve bizi otobüs garajına götürüyor bagajlara para almıyor 8.60€.saat 8:30 otobüsüne biniyoruz ve saat 11 de otogara varıyoruz. turist ınformationa otobüs numarası soruyor ve 3 no.lu otobüse biniyoruz 1.20€ . Katedral durağında iniyoruz adresi kimse bilmiyor espresso  isimli bir dükkana girip soruyoruz oda bilmiyor ama bize wifi kullanmak için izin veriyor. Google mapse adresi giriyoruz bu arada karnımız aç güzel kokular geliyor fırından peynirli bir koca dilim pizza alıyoruz 2.50€. Google maps sağolsun hostelimizi buluyoruz. Bu arada saat 12 oluyor odamıza eşyalarımızı bırakıp çıkıyoruz ve sora sora bir turist information bulup haritamızı alıyoruz information plazada nuevada. bizim hafıza kartlarımız dolduğu için öncelikle onları harddisklere aktarmamız gerekiyor bir internet kafe buluyoruz ve yaklaşık 3 saat süren bir operasyon yapıyoruz. çıkışta önce sacramento tepesine gitmeye karar veriyoruz neva meydandaki 35 numaralı minibüse biniyoruz 1.20€. sakramento bir tepelik ve hiçbirşey yok (31 numaralı minibüsle albicin e çıkabilirsiniz) yürüyerek albicin bölgesine iniyoruz ve san nikolas miradoruna gidiyoruz miradordan alhamra sarayını karşıdan izleyebiliyorsunuz biraz dinlenip alhamrayı izliyoruz sonra daracık sokaklardan aşağı salıveriyoruz kendimizi artık akşam oluyor kendimizi katedralin yanındaki alcasaireya atıyoruz burada küçük küçük hediyelik eşya satan dükkanlar var. ayrıca meydanında küçük tezgahlarda yiyecek satanlar, takı satanlar vs. Ayrıca baharatçılar lokantalar var bir baharatçıya girip biraz kuru erik alıyoruz 5.40€. Karnımız acıktı turist information ararken nueva meydanında gözümüze takılan los diamanteste yemek yemeye karar veriyoruz lokanta full dolu oturacak yer yok gözümüze yanları boş olan iki bayan takılıyor yanlarına oturup oturamayacağımızı soruyoruz kabul ediyorlar masalarına oturuyoruz sonra sohbet başlıyor koreli olduklarını öğreniyoruz siparişler karışıyor aramızda espri konusu oluyor ( siparişler karışınca garson bizim onlarla olmadığımızı anlıyor ve onlar için sorun olup olmadığını soruyor avrupa böyle kimse kimseyi rahatsız edemiyor herkes birbirine saygı gösteriyor biri fotoğraf çekerken diğeri bekliyor )bir küçük kalamar, büyük karides tabağı ve 2 bardak sangria söylüyoruz 30.60€ .artık uyuma zamanı hostelimize geliyoruz yarın yoğun bir gün olacak. Sabah saat 8:30 da kalkıyoruz ve 9:30 da hostelden çıkıyoruz önce sevilla katedralini geziyoruz 4€. katedralden çıkıp hemen yan girişten capilla reale giriyoruz burada ferdinand ile isabelin mezarları var. Burayıda bitirdiktrn sonra çıktığımız meydanda meşhur çikolataya banılan tatlıdan yiyoruz 2.70€ sonrada  san jeranimo manastırına gidiyoruz 4€. burayıda gezdikten sonra harita elimizde katedralin olduğu ana caddeye geri geliyor 30 no.lu alhambra minibüsüne biniyoruz 1.20€. Saat 14:00 te alhambrayı gezmeye başlıyoruz. alhambradan çıktığımızda saat 19:00 du. Sokaklardan yürüyerek nueva meydanına iniyoruz ve yine los diamantes'te karides yiyoruz 16.50€.

24.10 LİZBON

Saat 18:30 da kalkan uçağımız 55 dk sonra porto havaalanına varıyor ilk iş informationdan bilgi alıyoruz önce mor hat işe havaalanından trindade ordan aktarma yapıp sarı hay ile san bento ya geliyoruz 2.30€. hostelimizi ararken adres  sorduğumuz kafeye oturup birer kahve içiyoruz 3€. Sonra hostele gidiyorız bizi julia karşılıyor önce odamıza yerleşiyoruz sonra ödememizi yapıyoruz 24€. Ertesi sabah lizbona geçmemiz lazım hostele gelirken tren istasyonunda bilet fiyatını sorduk gidiş-dönüş 55€ olduğunu duyunca vazgeçtik julia sağolsun bize otobüa bileti ayarladı rede express gidiş dönüş 34€. milano biletlerimizin printlerini aldı fazla eşyalarımızıda emanetr aldı e daha ne olsun. Sabah 06:00 da otobüs istasyonuna gitmek için saat 05:30 çıkıyoruz otobüs garajının yanındaki pastaneden kruvasan alıyoruz 3€. Saat 09:00 da jardim joolojika metro istasyonun yanındaki otogara varıyoruz. yolda gelirken otobüsümüz fatima şehrine uğradı bizde ertesi gün fatimaya gitmek istiyoruz fakat porto lizbon biletlerimizi gidiş dönüş aldık önce ticket ofise arada fatımada inip tekrar aynı biletle portoya devam edip edemeyeceğimizi aoruyoruz hayır cevabını alınca bati biletimizi fatima porto olarak değiştirin biz fatımaya ek bilet alalım diyoruz onuda kabul etmiyorlar sadece gün veya saat değiştirebileceklerini söylüyor o kadar zorlama sonunda. Karşıdaki metro istasyonuna gidip mavi hat ile kalacağımız hostelin olduğu restauradores durağı olduğunu öğrenip yine görevlilerden destek alarak makinelerden bilet alıyoruz bu biletlere yükleme yapılabiliyor sakın atmayın buradaki bilet yeşil. Metrodan inince bizi bardaktan boşanırcasına bekleyen bir yağmur karşılıyor dışarı çıkamıyoruz 10 dk kadar bekledikten sonra yağmur biraz azalınca çıkıp hosteli buluyoruz ödememizi yapıp 64€ odamıza yerleşiyoruz hostel temiz ve çok merkezi bir yerde. Dışarıda yinr yağmur var odada biraz dinlenelim diyoruz saat 13:00 gibi çıkıp rossio meydanının sol tarafındaki alfama bölgesini gezelim diyoruz önce meydanda kurulan çadırlardan birinden havuçlu çorba ve moringa balıklı ? yiyoruz 8€ sonra yürüye yürüye san jorge kalesine gidiyoruz 7€. Kaleden manzara güzel ama yağmurdan dolayı hava kapalı ve keyifsiz.

24.10 LİZBON

Saat 18:30 da kalkan uçağımız 55 dk sonra porto havaalanına varıyor ilk iş informationdan bilgi alıyoruz önce mor hat işe havaalanından trindade ordan aktarma yapıp sarı hay ile san bento ya geliyoruz 2.30€. hostelimizi ararken adres  sorduğumuz kafeye oturup birer kahve içiyoruz 3€. Sonra hostele gidiyorız bizi julia karşılıyor önce odamıza yerleşiyoruz sonra ödememizi yapıyoruz 24€. Ertesi sabah lizbona geçmemiz lazım hostele gelirken tren istasyonunda bilet fiyatını sorduk gidiş-dönüş 55€ olduğunu duyunca vazgeçtik julia sağolsun bize otobüa bileti ayarladı rede express gidiş dönüş 34€. milano biletlerimizin printlerini aldı fazla eşyalarımızıda emanetr aldı e daha ne olsun. Sabah 06:00 da otobüs istasyonuna gitmek için saat 05:30 çıkıyoruz otobüs garajının yanındaki pastaneden kruvasan alıyoruz 3€.

21-22-23.10 MADRİD

palma havaalanına gece 21:30 da varıp ryanair düzenine uygun çanta ayarlaması yapıp kendimize uyuyacak koltuk buluyoruz birkaç saat uyuduktan sonra saat 04:30 ryanair kaşe ofisi açılıyor check-inlerimizi kaşeletip D kapılarının bölümünden kalkacağını öğrenip D kapılarının bulunduğu bölüme gidiyoruz burada kapı başlandıcı ile bitişi arası bile 9  dk sürüyor adamlar hangi kapılara kaç dk da ulaşılabileceğini bile yazmış:) nihayet boarding 05:40 ta belli oluyor ve hemrn kapıya gidiyoruz 10 dk kadar brkleyip nihayet uçuş için kontroller yapılıyor ve uçağa yerleşiyoruz saat 06:40 ta kalkan uçağımız 08:10 da madrid havaalanına iniyor madrid havaalanı bizi şok ediyor çünkü havaalanından çıkıp metroya gitmek tam 45 dk sürüyor metro T2 yönünde ve 7 uzun yürüyen yol geçiyoruz nihayet metroya ulaşıyoruz turistix kart satan ofisten 3 günlük geçerli şehiriçi ulaşım kartı alıyoruz 18.40€. ( şehre geldikten sonra maliyetini kurtaracakmı bakacağız) hoatelimiz gran via da önce havaalanından pembe 8 no.lu hatla nuevos ministerios aktarma durağına geliyoruz sonra mavi 10 no.lu hatla alfonso martinez durağına oradanda yeşil 5 hatla gran via durağına ulaşıyoruz. Hostelimiz 5 dk yürüme mesafesinde önce eşyalarımızı hostele bırakıyoruz vr kahvaltı etmek için çıkıyoruz.hostelimizin bulunduğu sokaktaki bir pastaneden ton balıklı 2 börek ve 2 kahve alıyoruz 10.80€. sonra carreofura uğrayıp meyve ve su alıyoruz 7.80€. turist informationdan toledo için bilgi alıyoruz sonra toledoya gitmeye karar veriyoruz hostele gelip aldıklarımızı bırakıp fotoğraf makinalarımızı alıp düşüyoruz yinr yola gran viadan 1 no.lu metro ile atucho renfe  durağında iniyoruz tren bileti almak için sıraya giriyoruz ve maalesef ilk treni kaçırıyoruz 13:50 daki trene bilet alıyoruz gidiş dönüş 20€ dönüş bilet saatini son saate alıyoruz ama değiştirilebiliyor. Saat 14:20 de  toledodayız bus turistiler hemrn istasyonda karşılıyor 15€ ya tur satmaya çalışıyorlar inenlerin çoğuda alıyor biz yinr yürümeye devam ediyoruz bus turistiklerden ir harita alıp düşüyoruz yola 10 dk lık bir yürüyüş ve dik merdivenler sonrası tarihi bölgedeyiz. Önce toledo katedralini geziyoruz katedral çıkışındaki turist informationdan bilgi alıyoruz saray kapalı gidemeyeceğiz yine kilise ve manastırlar var birde cami camiyi bulmaya karar veriyoruz fakat sokaklar o kadar dar ve karmaşıkki bulamıyoruz mecburen vazgeçiyoruz ara sokakları geziyor tekrar meydana geliyoruz karnımız acıktı gözümüze kestirdiğimiz bir restauranta giriyoruz paella,balık kızartması ve tatlı menüsüne 11.90€ ödüyoruz. Biletimiz 21:30 a ama yapacak birşey kalmadı Meydandan kalkan 62 no.lu otobüse binip tren istasyonuna gidiyoruz 1.40€. biletimizi 19:20 olarak değiştiriyoruz ve madride geri geliyoruz hostele gelip uyuyoruz. Sabah 9 da hostelden çıkıyoruz önce puerta del sol'e iniyoruz birkaç fotoğraf çekip plaça mayor'a gidiyoruz ordada fotoğraflarımızı çekip catedral de la almudena'ya giderken caddede gözümüze güzel görünen bir kafeye giriyoruz yine 2 tost 2 kahve 1 peynirli kruvasan ile kahvaltı ediyoruz 8.70€. sonra katedrale gidiyoruz 6€ hemen karşısı palacıo real( kraliyet sarayı) 'e gidiyoruz 11€. hava yağışlı ve maalesef fotoğraf çekmek mümkün değil spor ayakkabılarım ıslanıyor sağ karşı caddeye gidip 46 no.lu otobüse binip hostele geliyoruz üstümüzü değiştiriyoruz balkonda unuttuğum botlarda ıslanmış :( çorap değiştirip botların içine poşet yerleştirip çıkıyoruz yine yollara kapalı yerleri gezmeye karar veriyoruz gran viadan yeşil 5 ile opera durağına gidip oradan aktarma yapıp kırmızı 2 no.lu hatla retıro durağında iniyoruz önce zafer takını görüyoruz aşağı doğru devam edip plaça de kibeleye geliyoruz sonra prado müzesine geliyor saat 18:00 ile 20:00 arası ücretsiz 20 dk var beklemeye karar veriyoruz normalde 14€. Prado müzesini gezdikten sonra karnımız acıktı hemrn plaça espana metro durağına gidip kırmızı 2 ile operaya oradanda yeşil 5 ile gran via ya gelip hostelimizin sokağındaki wok to wolktan noodle alıyoruz 16.80€ yorulduk artık hıstele gidip dinleniyoruz yarın ola hayrola.sabah saat 9 yine yollardayız bugün çok vaktimiz yok akşam saat 18:30 da uçuşumuz var. Bugün hava güneşli onun için önce port de sol'e iniyoruz birkaç fotoğraf sonrası vodofone sol durağından metroya binip plaça espana ya gidiyoruz birkaç foto sonrası yürüyerek depod tapınağına çıkıyoruz oradan real palacr bahçesine gidiyoruz vr plaça orienti görüyoruz real palace önünde askerlerln nöbet değişim gösterisi var onu izliyor daha sonra opera durağjndan metroya binip retıro parka gidiyoruz saat 14:00 oldu karnımız acıktı hostele gidip çantaları almamız gerekiyor yine hostelin sokağındaki wok to wolktan noodle yiyip  18.80€. Hostele gidip çantalarımızı alıyoruz ve artık havaalanına gitme zamanı geldi 15:20 de hıatelden çıkıp önce 5 sonra 10 sonra 8 no.lu hatları kullanarak havaalanına geliyoruz ve uzun bir yürüme yine bizi bekliyor uzun uzun koridorlar ve yürüyen yollar aşıyoruz saat 16:30 da nihayet güvenlikten geçiyoruz.

19.10 PALMA

valenciyadan 20.45 te kalkan uçağımız 21.40 ta palmaya iniyor daha önceden otelden bilgi almıştık 1 no.lu otobüse bineceğiz fakat havaalanı o kadar büyükki 16 dk sadece havaalanından çıkmamız sürüyor salıda'ları takip ede ede çıkışı buluyoruz karşıya otobüs durağına geçip 1 no.lu otobüse biniyoruz 3€. Yaklaşık yarım saat yol gidiyor ve avenida arjentinada iniyoruz hostelimizi buluyoruz hostel limana yakım katedralin arkasında. Hostele ödememizi yapıp 50.60€ odamıza yerleşiyoruz. Bulunduğumuz sokak çok gürültülü çünkü barlarım bulunduğu bir sokak burada hayat sabaha kadar devam ediyor sanırım sonunda uyuyoruz sabah saat 08:30 da kalkıp resepsiyona iniyoruz palmada sadece bir günümüz var ve mümkün olduğu kadar çok yer gezmek lazım. resepsiyondan bilgi alıyoruz aslında mağaraları gezmek istiyoruz ama uzun sürdüğünü ve sadece günde 2 otobüs olduğunu öğrenince vazgeçiyoruz. çıkıp önce katedrali geziyoruz pazar günleri katedral aslında ziyarete kapalı sadecr ayin için açık bizde fırsatı değerlendirip içini geziyoruz fakat ayin olan kısmı (gaudinin yaptığı kısım) gezemiyoruz bahçeside kapalı. Hemen önündeki sarayı gezmek istiyoruz fakat pazar günü orasıda kapalı ayrıca bugün birde maraton var otobüslerin güzergahıda değişmiş turist information kapalı sanırım pazar günü palmada hayat duruyor:( şans işte. cadde üstünde bir yer bulup 2 tost 2 portakal suyu ve 2 kahve ile kahvaltı ediyoruz 5.50€. Yürüye yürüye plaça mayor ve plaça espanyaya geliyoruz sonrada walldemossa ya gitmeye karar veriyoruz 13:30 da 210 no.lu otobüsle plaça espanyadan 1.90€ ya walldemossaya geliyoruz yarım saat sürüyor. burada manastır kapalı bahçedeli chopin'in büstünün burnu sapsarı insanlar sürekli burnunu elleyip ceplerini elliyorlar nedenini soruyoruz bolluk ve zenginlik getirdiğini söylüyorlar bizde uyguluyoruz chopin'in burnundan medet umuyoruz kimbilir:) karnımız acıkıyor bir pastaneye oturup ıspanaklı 2 börek sebzeli bir börek ve 2 kahve alıyoruz 8.70€.  sonra ara sokakları dolaşıyoruz her binanın üstünde bir mozaik ve çiçekli saksılar var çok şirin bir yer ara sokakları gezerken toplanmaya başlayan bir pazar görüyoruz 2€ ya 6 tane muz alıyoruz normalde 4 tanesi 2€ bize 6 tanesi çünkü satıcılar moroccolu;) otobüs saat 17:00 de otobüs durağına gelip beklemeye başlıyoruz hedef port de soler. portr soler ile waldemossa arası 50 dakika sürüyor son otobüs sollerden 18:30 da olduğu için ve biz 18:00 de sollere vardığımız için maalesef solleri gezemiyoruz hemen tren biletlerimizi almak için terminali buluyoruz saat 18:10 da biletlerimizi alıyoruz 12,50€. 18:30 da kalkan ahşap trenle manzara eşliğindr 19:30 da plaça espanyaya varıyoruz hostrle gidip biraz dinlendikten sonra çantalarımızı alıp limana gidiyoruz biraz deniz havası aldıktan sonra passeig de mallorca dan saat 21:30 da L1 otobüsüne binip 3€ 15 dk sonra havaalanına varıyoruz bu gece yine havaalanında sabahlayacağız karnım acıkıyor atm lerden 3.10€ ya ton balıklı bir sandwich alıp karnımı doyuruyorum birde çanta operasyonunu bitirince uyumaya hazır hale geleceğim  yarın madrid bizi bekler .

17-18-19.10 VALENCİA

sabah saat 9 da hostelden ayrılıp düşüyoruz yollara önce C1 otobüsü ile malaga otobüs ve tren terminaline geliyoruz 1.30€. bir önceki gün keşfettiğimiz pastaneye gidip ton balıklı pizza, ton balıklı börek ve 2 kahve alıyoruz 6.40€. Kahvaltımızı ettikten sonra havaalanında yemek için gözümüze güzel görünen ekmek üstü fıstıklı yarım pide, balıklı sandvich alıyoruz 4€. Karşıya geçip havalaanına giden treni soruyoruz biletlerimizi alıyoruz 1.70€ ve havaalanına geliyoruz. Check-inlerimizi onaylatıp boardingi bekliyoruz saat 13.45 uçuş başlıyor saat 15:00 te valenciaya varıyoruz. Hemen bir information bulup harita alıp hostelin adresini soruyoruz en uygun ulaşımım metro olduğunu öğreniyoruz ve metroya gidiyoruz 4.40€ biletlerimizi alıp yeşil lıne 5 ile ( line kırmızı 3 te geliyor) colon durağına gelip iniyoruz. Hostelimiz 5 dk mesafede. eşyalarımızı hostele bırakıp çıkıyoruz fakat bütün gezilecek yerler 18:00 de kapanıyor onun için gidip yemek yemek istiyoruz barcas bölgesinde casa mundoya oturup deniz mahsüllü erişteli paella, yarım ahtapot salatası, yarım ahtapot kavurma ve kalamar kızartma alıyoruz 22.50€. Karnımız doydu bari gidip mercado kolon'u görelim diyoruz yol üstünde el corte ıngles markete girip meyve, yoğurt, kahvaltılık ve su alıyoruz 14.85€. Sonra mercado colon'a gidiyoruz burası birkaç yemek restaurantlarının ve butik birkaç terzinin olduğu bir yer. Artık uyuma vakti hostelimize dönüyoruz yarın yoğun birgün olacak.sabah kahvaltımızı yapıp çıkıyoruz ilk hedefimiz bilim parkı 35 numaralı otobüse binip bilim parkına geliyoruz  29.70€ verip geziyoruz sonra yine 35 numaralı otobüse binip el karmen bölgesine geliyoruz önce ipek çarşısı lonjo yı geZiyoruz 2€. Sonra katedrale gidiyoruz 5€. Katedralden sonra bazilikayı geziyoruz ücrrtsiz içerde ayin var sonrasında çıkıp yol üstünde tapaslarımızı yiyoruz 12.90€ daha sonrada karşı çaprazında yer alan valor'da llet mengerata (tarçınlı dondurma) yiyoruz 4.40€. bir önceki gün tiyatro önünde gördüğümüz comez isimli birinin flamenko gösterisini merak etmiştik gişenin önünden geçerken biley alıp gösteriyi izlemeye karar veriyoruz biletler sınıf sınıf en düşük ücretli olan balkon kısmından biletlerimizi alıyoruz 12€. Saat 20:30 da tiyatroya gelip yerimizi alıyoruz gösteri flamenko ile birinin doğum ve ölümü arasındaki hayatı anlatıyor gerçekten çok etlileyiciydi 1.30 saat hiç durmaksızın dans ettiler saat 20:00 de hostelimize gelip uyuyoruz. Sabah saat 9 da hostelden çıkıp önce mercado centrala gidiyoruz burası kapalı bir pazar ordan çıkıp önce bir kuleyi ve jardina reali geziyoruz sonra ara sokaklardan geze geze diğer kuleyi görüyoruz ve mercado centrale geliyoruz içeriden atıştırmak için erik ve salamura kalamar alıyoruz 5.75€. Sonra uğrak mekanımız haline gelen valor'e gelip önce sandvich ve kalamarımızı yiyoruz sonra üstüne kahve, tarçınlı dondurma, çay, vr çikolatalı curros söylüyoruz 10.95€. sonra palaça ayurmantine gelip boğa arenasına gidip dışarıdan bakıp meydana geri geliyoruz. Seramik mağazasına gidip dudağımızı uçuklatan fiyatlatı görüp hostele geri dönüp çantalarımızı alıp havaalanına gitmek için colondaki metro istasyonuna gidip havaalanına gidiyoruz 3.80€ ve uçuş saatimizi bekliyoruz

15-16.10 MALAGA

Sabah saat 9.30 da çıktık yine yola hedef önce kahvaltı sonra otobüs garajı yol üstünde subway görüp girip kahvaltı ediyoruz 2 sandvich ve 2 kahve 7€. otobüs durağına gidip 3 no.lu otobüse binip otogara gidiyoruz 1.20€. saat 11 de otobüse biniyoruz 1 saat 45 dk lık bir yolculukla saat 12.45 te malagaya varıyoruz ilk işimiz yine turist information bulmak haritayı ücretli sattıklarını öğrenince almıyoruz sadece otobüs bilgisini ediniyoruz C2 no.lu otobüse binerek şoföre adresi gösteriyoruz ve victoria durağında ineceğimizi öğreniyoruz 1.30€. Yaklaşık 10 dk lık yolu 20 dk da geliyoruz çünkü arada şoför değişimi yapılıyor ve saati dolmadan kalkmıyor. victoria durağında inip telefonumuzdaki harita uyarlanasıyla hostelimizi buluyoruz check-in işlemlerimizi yaptırıp ödememizi yapıp 40€ odamıza yerleşiyoruz hostel universitad. Facebooktan sevillada tanıştığımız ve bu tarihlerde burada olacağını öğrendiğimiz şrfan ve hafizeye mesaj atıyoruz ve malagaya yakın olduklarını öğrenince akşam yemek için sözleşiyoruz. Valizleri bırakıp saat 15:00 te hostelimizin 2 sokak üstündeki picasso müzesine gidiyoruz 6€ müzeden çıktıktan sonra malaga katedraline gidiyoruz 5€. sonraki hedef roma tiyatrosu ve alcazaba giriş 2.20€. artık saat 20:00 oldu gündüzden buluşmak için sözleştiğimiz irfan ve hafize ile buluşuyoruz vr hostelimizin hemen yakınındaki el pimpi isimi restorana gidiyoruz içerisi çok güzel duvarlarda sanatçıların fotoğrafları var ve çok kalabalık karışık balık tabağı vr ahtapot söylüyoruz hesabı istemeden masaya hesap ve para üstü geliyor öncr şaşırıo acaba kalkınmı demek istiyorlar diyoruz çünkü ödemeden para üstü geldi garsona ödeme yapmadığımızı kredi kartıyla ödeyeceğimizi söylüyoruz ingilizce bildiğini söylüyor fakat söylediklerimizi anlamıyor ve bize kredi kartı vermek iatediğimiz için kızıyor bizden para almadan başka masanın parasını bizim hesaba sayıp para üstü getirmişler anlatıyoruz ama anlamıyorlar sorun yok diyorlar bizde daha fazla uğraşmayıp hem beleşe yemek yiyip 36.90€ hesap bu arada hemde üzerine 15€ para üstü alıp garsonada bozuk 3.10€ bahşiş bırakıp restauranttan çıkıyoruz anlayacağınız 4 kişi yemek yiyip üstünede 15€ para alıp çıkıyoruz ve karşı meydandaki cafede 14€ ya sangria içip garsonada bahşiş bırakıyoruz:) saat gece 1.30 sa irfan ve hafizedem ayrılıp uyuyoruz. Sabah 9:00 da kalkıp milano uçuşumuzun check-inlerini yapıyoruz 10 da hostelden çıkıp gıbralfaro kalesine yürüyoruz yaklaşık yarım saat deniz manzarası sağınızda dik bir yol tırmanmak zorundasınız. kaleye tırmanırken terleyince birden aklıma dün üzerimde olan deri mont geliyor odada olduğunu hatırlamıyorum. Kaleye giriyoruz 2.20€ keyifsiz bir şekilde gezip hostele montu kontrol etmek için dönüyoruz maalesef mont yok montu granada otobüsünde unuttuğumu hatırlıyorum ve doğru C1 otobüsüyle 1.30€ otobüs garajına gidiyorum Alsa bilet gişesindeki görevlilere durumu anlatıyorum fakat onlarda birşey olmadığını söylüyorlar üzülüyorum sonra gişe görevlisi bana otobüs saatlerini gösteren bir time table veriyor bakıyorım aynı saatte otobüs var saat 12:30 ve 12:45 te aynı otobüs tekrar gelecek 24 no.lu perona yanaşacağını öğrenip otobüsü bekleme kararı alıyorum bu arada kahvaltı etmedik ve bayılmak üzereyiz garajın hemn yan sokağında granier isimli pastaneye oturuyoruz zeytinli ekmek ve 5 ad minik ekmeğe 3€ veriyoruz gerçekten lezzetli. ben hemen kahvaltı edip 24 no.lu perona gidiyorum Otobüs geliyor yolcular ve şoför iniyor şoföre derdimi anlatmaya çalışıyorum ingilizce bilmiyor fakat el kol hareketlerinden anlıyor ama ceket bulmadıklarını söylüyor önce yıkılıyorum izin isteyip otobüse bakıp bakamayacağımı soruyorum izin veriyor ve ve ve montum aynen duruyor montu alıp otobüsten iniyorum ve beni garajın karşısında kafede bekleyen fundanın yanına koşuyorum tabii ayaklarım havada zevkten dört köşe:) üstüne birer keyif kahvesi içiyoruz 2.40€. otobüs garajının karşısındaki alışveriş merkezinden çıkıp önündeki hop on hop of otobüs durağından 13:30 da kalkan beyaz otobüse binerek 20 dk lık bir yolculukla jardin botanik bahçesine gidiyoruz 1.30€ şoför bize dönüş saatleri ile ilgili bir time table veriyor botanik bahçesinin girişi ise 5.20€. Botanik bahçesini gezip saat 15:50 deki otobüse binip yine malaga otogarına geliyoruz 1.30€ . 10 dk bekleyip C2 otobüsüyle1.30€ Saat 16:20 de paseo del parque daki son durakta inip malagueta plajına gidiyoruz giderken kendimize magnum ve su ısmarlıyoruz 5.60€. Saat 19:00 a kadar denize girip güneşleniyoruz ve paseo del parque parkını gezerek hostelimize geri dönüyoruz. bugünde bitti yarın valencia yolcusuyuz.

13-14.10 granada

13 ekim sabah saat 07.30 da akşamdan ayarladığımız taksi hostelin önüne geliyor ve bizi otobüs garajına götürüyor bagajlara para almıyor 8.60€.saat 8:30 otobüsüne biniyoruz ve saat 11 de otogara varıyoruz. turist ınformationa otobüs numarası soruyor ve 3 no.lu otobüse biniyoruz 1.20€ . Katedral durağında iniyoruz adresi kimse bilmiyor espresso  isimli bir dükkana girip soruyoruz oda bilmiyor ama bize wifi kullanmak için izin veriyor. Google mapse adresi giriyoruz bu arada karnımız aç güzel kokular geliyor fırından peynirli bir koca dilim pizza alıyoruz 2.50€. Google maps sağolsun hostelimizi buluyoruz. Bu arada saat 12 oluyor odamıza eşyalarımızı bırakıp çıkıyoruz ve sora sora bir turist information bulup haritamızı alıyoruz information plazada nuevada. bizim hafıza kartlarımız dolduğu için öncelikle onları harddisklere aktarmamız gerekiyor bir internet kafe buluyoruz ve yaklaşık 3 saat süren bir operasyon yapıyoruz. çıkışta önce sacramento tepesine gitmeye karar veriyoruz neva meydandaki 35 numaralı minibüse biniyoruz 1.20€. sakramento bir tepelik ve hiçbirşey yok (31 numaralı minibüsle albicin e çıkabilirsiniz) yürüyerek albicin bölgesine iniyoruz ve san nikolas miradoruna gidiyoruz miradordan alhamra sarayını karşıdan izleyebiliyorsunuz biraz dinlenip alhamrayı izliyoruz sonra daracık sokaklardan aşağı salıveriyoruz kendimizi artık akşam oluyor kendimizi katedralin yanındaki alcasaireya atıyoruz burada küçük küçük hediyelik eşya satan dükkanlar var. ayrıca meydanında küçük tezgahlarda yiyecek satanlar, takı satanlar vs. Ayrıca baharatçılar lokantalar var bir baharatçıya girip biraz kuru erik alıyoruz 5.40€. Karnımız acıktı turist information ararken nueva meydanında gözümüze takılan los diamanteste yemek yemeye karar veriyoruz lokanta full dolu oturacak yer yok gözümüze yanları boş olan iki bayan takılıyor yanlarına oturup oturamayacağımızı soruyoruz kabul ediyorlar masalarına oturuyoruz sonra sohbet başlıyor koreli olduklarını öğreniyoruz siparişler karışıyor aramızda espri konusu oluyor ( siparişler karışınca garson bizim onlarla olmadığımızı anlıyor ve onlar için sorun olup olmadığını soruyor avrupa böyle kimse kimseyi rahatsız edemiyor herkes birbirine saygı gösteriyor biri fotoğraf çekerken diğeri bekliyor )bir küçük kalamar, büyük karides tabağı ve 2 bardak sangria söylüyoruz 30.60€ .artık uyuma zamanı hostelimize geliyoruz yarın yoğun bir gün olacak. Sabah saat 8:30 da kalkıyoruz ve 9:30 da hostelden çıkıyoruz önce sevilla katedralini geziyoruz 4€. katedralden çıkıp hemen yan girişten capilla reale giriyoruz burada ferdinand ile isabelin mezarları var. Burayıda bitirdiktrn sonra çıktığımız meydanda meşhur çikolataya banılan tatlıdan yiyoruz 2.70€ sonrada  san jeranimo manastırına gidiyoruz 4€. burayıda gezdikten sonra harita elimizde katedralin olduğu ana caddeye geri geliyor 30 no.lu alhambra minibüsüne biniyoruz 1.20€. Saat 14:00 te alhambrayı gezmeye başlıyoruz. alhambradan çıktığımızda saat 19:00 du. Sokaklardan yürüyerek nueva meydanına iniyoruz ve yine los diamantes'te karides yiyoruz 16.50€.

10-11 ekim seville

YenBarcelonada aldığımız 3 günlük toplu taşıma biletimiz biteceği ve sabah 06:10 da uçağımız olduğu için havaalanına saat 10 da gidiyoruz. her direk altında bizim gibi havaalanında sabahlayan insanlar var havaalanının chech-inden önceki demir koltuklarda 3 saat kadar tilki uykusu uyuyoruz. saat 4:30 civarı kontuar açılıyor   Online check-inlerimiz olmasına rağmen ryanair yinede kontrol yapıp kaşe basıyor. kontuardan geçtikten sonra koltuklarda yarın saat daha uyuyoruz. uçağa binerkeb bagaj uyum ve kilo kontrolü yapılıyor nihayet uçaktayız. saat 8.00 de havaalanına iniyoruz ilk bulduğumuz kişiye merkeze nasıl gideceğimizi soruyoruz tek otobüs olduğunu söylüyorlar hemen kapıdan çıkınca solda otobüs durağı var 4€ vererek otobüse biniyoruz bileti ıtobüste kesiyorlar şoföre adresi gösterip nasıl gideceğimizi soruyoruz ingilizce bilmiyorlar herşeye ispanyolca cevap veriyorlar ama be dediğimizi anlıyorlar şoför bizi san sebastian durağında indiriyor ve C1 hattına binmemizi söyleyip elimize bir harita tutuşturuyor. durakta bekleyen C1 e biniyor ve 1.40€ ödüyor şoförede adresi gösteriyoruz. Yaklaşık 1 saat şehir içinde yol gidiyoruz ve öyle yerlere geliyoruzki funda ile birbirimize bakıp acaba yanlış yerdenmi rezervasyon yaptık şehirden uzaklaştık diye tedirgin oluyoruz saat 10 civarı otobüs bizi alameda denen bölgede indiriyor birilerine sorarak 10 dk sonra hostelimize ulaşıyoruz ilk bakışta hostel iç açıcı görünmüyor gözümüze saat 12 de chec-in olacağını söylüyorlar üstümüzü bir köşede değiştirip valizleri emanete bırakıp görevlisen harita ve bilgi alıyoruz görevli istersek 17€ ya hop-on hop of alabileceğimizi bütün tarihi yerlerin maksimum yarım saat yürüme mesafesinde olduğunu aöyleyince yürümeye karar verip düşüyoruz yollara. İlk hedef seville katedrali. yol üstünde güzel bir kafe görüp oturup birer kahve içiyoruz 2.40€ katedrale doğru ilerlerken dia görüyoruz içeri dalıp biraz elma ve su alıyoruz 2.03€ bunlar öğle yemeğimiz:) katedrale 20 dk da geze geze gidiyoruz seville çok huzurlu değişik bir ortamı var heryerde turunç ağaçları var katedral girişi giralda kulesi ile birlikte 8€. katedralden sonra alkazar sarayını görmeye gidiyoruz. Alkazar sarayının girişi 8.75€. saray ve bahçeler dahil. bugün çok yorulduk başka birşey yapacak halimiz kalmadı hostele dönmeye karar veriyoruz hostele geldiğimizde görevli bize elektronik anahtar veriyor odaya çıkınca yanıldığımızı anlıyoruz oda çok güzel tv var banyo tertemiz oda güzel. hostel girişiyle alakası yok. çantalarımızda odamıza çıkarılmış biraz dinlenip duşlarımızı alıyoruz yarın değil ertesi gün cordobaya geçmemiz gerekiyor otobüs biletlerimizi henüz almadık kafamız rahat olsun diye hostelden çıkıp triana nehri kıyısındaki otobüs terminaline gidip cordoba granada ve malaga biletlerimizi alıyoruz saat akşam 8 oluyor ve çok acıktık gündüz geçerken gözümüze kestirdiğimiz lokantaya doğru yol alıyoruz bodega gongorq isimli restauranta oturuyoruz karar vermemizde morocco'lu muhammedin payı büyük. caspatio çorbası, deniz mahsullü paella, balık ızgara, deniz mahsullü marine edilmiş salata, su, soda, tocino de cielo( krem bürüle tarzı bir tatlı) , delicia de mousse chocolatte hepsi 23€ sağol muhammed tavsiyeler için  artık otele dönüyoruz uyuma vakti yarın yine sıkı bir gün olacak.yeni birgün yine yollar sabah saat 8:30 hostelden çıkıyoruz önce kahvaltı hostelin biraz ötesinde bulunan bir kafeye oturuyoruz ve tost ve kahve söylüyoruz kafe çok şirin fiyatlarıda çok makul 4.20€ ödüyoruz. Sonra haritaya bakarak ilk olarak torre del oro'ya doğrı yürüyoruz önce isabel 2 köprüsünü geçiyoruz sonra geri dönüp torre del oro ya giriyoruz girişi 3€. sonra isabel 1( triana köprüsünden karşıya geçerek triana bölgesine gitmeye karar veriyoruz geze geze giderken dia marketi görüyoruz içeri girip biraz meyve, kuruyemiş ve öğlen yiyebileceğimiz konserve baby kalamar ve baby marul alıyoruz 10.39€. Yine triana bölgesinde yer alan mercado de triana'ya giriyoruz burasının içinde çeşitli tapas barlar, manav, şarküteri ikinci el kitap ne ararsan var. kendimize buradan ekmek alıp 0,55€ qualdiviarr nehri kenarına geçiyoruz ve torre del oro manzaralı öğle yemeğimizi yiyoruz:). triana köprüsünden geçip maria luisa parkına gidiyoruz. parkı geziyor ve bir bankta oturup çekirdek çitliyoruz:) hemen yanında bulunan olaçada espanyaya geçiyoruz. burası muhteşem bir yer ama kapkaççılarıda çok fazla nitekim bir çiftin çantasını alıp kaçıyorlar plaçada espanyayı gezdikten sonra santa  cruz bölgesine geçiyoruz. daracık ara sokakları gezerken türk bir çift ile tanışıyoruz irfan ve hafize ayak üstü muhabbet ediyoruz santa cruzdan sonra ara sokaklarda yürüye yürüye plaza mayor'a çıkıyoruz. plaza mayor'un tepesine çıkıyoruz 2.80€. artık ayaklarımızda derman kalmıyor hostele gitmeden yemek yemek istiyoruz yine muhammedin mekanına gongora'ya gidiyoruz yine masayı donatıyoruz bugün menüde beleş buzlu su:) assorted frıed fısh ( red mullet, calamar, anchavies, adobo, utelefısh' ten oluşan) matinated praws( deniz mahsüllü salata) , ve güveçte karides var tıka basa yiyoruz hesap 24€ . Artık ayaklarımızda derman kalmıyor hostele dönüyoruz yol üstünde hediyelik eşya mağazası görüp içeri dalıyoruz ve hediye yelpaze akıyoruz tanesi 5€ sahibi ile pazarlığa başlıyoruz hiç ingilizce yok ama rahat anlaşıyoruz sahibi baduraddin'de moroccolu çıkıyor müslüman olduğumuzu öğrenen baduraddin ve arkadaşı saluhaddin ile pazarlık sonucu 6 yelpazeye 22€ ödüyoruz. yelpazeler paketlenirken sohbete devam ediyoruz  ve hesabımızı ödedikten sonra hostele geliyoruz ve hostel hesabımız ödüyoruz 79 €. artık uyuma zamanı sabah yolcudur abbas istikamet cordoba. sevilla dan bana kalan, yine temiz sokaklar, nefis yemekler, sakin ve dingin yaşam ve etraftaki flamenko sesleri.

04.10


iki abbas çıktık yola. yaklaşık 2 aylık bir araştırma sonucu gün geldi çattı. Yine vurduk yollara bu sefer rota uzun ilk hedef selanik üzerinden meteora. 04.10 saat 8.30 da otogardayız alpar turizmin saat 21.00 otobüsüyle selaniğe doğru yola çıktık yolculuğun en zorlayıcı kısmı 5 saat boyunca susmak bilmeyen italyanlar. Sevimliler ama hiç susmak bilmiyorlar saat 12 de ipsala sınır kapısındayız önce türk tarafında xrayden geçtik ve otobüsün xrayden gçmesi için yaklaşık 40 dk bekledik. Yunan tarafında ise selanik yolcularının bagajları tek tek arandı. saat 01.16 civarı sınırdan çıktık artık uyuma zamanı. sınırdaki bekleyişten dolayı maalesef saat 6 yerine 7 de selanik tren garına vardık. türk otobüsleri maalesef otogara giremiyor son durak tren istasyonu. Sora sora bağdat bulunurya bizde her ne kadar araştırmış olsakta yinede soruyoruz otobüs şofürümüz bize yunanca otogarın ktel olduğunu söyleyip 12 nolu otobüse binmemizi söyledi. Tren garının hemen önünde otobüs durakları var hemen bir büfeden .80€ ya bir otobüs bileti aldık. sonrada otobüs informatikna sorduk bize 8-45 ve 78 no.lu otobüslerin gittiğini söyledi otobüs beklerken yunanlıların bizim simitlerimize benzer bir kahvaltılıkları var seyyar satıcıda görünce hemen kahvaltı işini halledelim diye düşündük ve biri içi peynir dolu diğeri bizim simidin kepeklisi gibi birer simit aldık ikisi 1€. Tabii boğaz derdine düşünce gelen 8 nolu ilk otobüsü kaçırdık. Bu arada ben trikala oyobüsünü kaçırmamak için stres içinde beklerken Yaklaşık 15 dk sonra diğer 8 no.lu otobüs geldi. Bu arada sadece numaraya bakıp aldanmayın aynı numaranın farklı yöne gidenleri varmış biri duraktan sağa diğeri sola gidiyor bizim sağa gidenen binmemiz lazımmış sağolsunlar Yunanlılar çok yardımcı yılcılardan biri otobüs gelince ktele bunun gittiğini ve otogara geldiğimizde de inmemiz gerektiğini söyledi. Yaklaşık 15 dk da otogardayız Otogarda makedonıa yazan bir kapıdan içeri girdik her bölgenin bilet gişesi farklı kapıdan girince hemen en solda trikala gişesi var gile kapalı 8 de açılıyormuş saat 7.30 beklemeye başlıyoruz saat 7.45 te gişe açılıyor hemen trikalaya biletlerimizi alıyoruz gidiş dönüş 29.5€. Aman dikkat gişenin uykulu haline dikkat bize para üstünü 20€ eksik verdi birinci itirazda anlamadı ikinci itirazda 20€ muzu verdi yaşasın kurtardık 20€ yu. Sıra kahvaltıda hemen gişenin yanındaki kafeye oturduk ve birer kahve aldık 2 kupa sütlü kahve  5€ simit kahve oh süper gitti. 8.15 te hemen kafenin karşısındaki kapıdan girip 17 no.lu perondan otobüsümüze biniyoruz. Yunanistanla ilgili ilk izlenimler belkide sabahın çok erken saati olduğu için sokaklarda çok az insan var, çok temiz , gördüğümüz evlerin hepsi balkonlu , korna sesi ve trafik yok, insanlar yardımsever.saat 11.44 te trikala otogarındayız hemen informationdan bilgi alarak biletlerimizi aldık kasttakiye biletlerimizi aldık kişi başı 2.5€ kastraki otobüs saatimiz 12.15 ve zaman geldi 1 saatlik bir yolculuktan sonra saat 1.15 te kalacağımız hostel zozas rooms dayız. Resepsiyondaki görevli bizi görünce daha önceden emaille yol bilgisi almak için attığımız rmailden bizi tanıdı türkiyeden geldiğimizi söyleyip hemen bir harita uzatıp bizi tatif etmeye başladı maalesef son otobüsü kaçırdığımız için tek altetnatifimiz taksi ve yürümekz yukarı manastıra yürüyerek 1 saatte çıkanileceğimizi söyleyince vaktimiz az olduğu için taksiyi tercih ettik. Herhangi birinr gidip diğerlerine devam edilebilir ama en mantıklısının hem En büyük hemde en uzak olan manastıra gitmek vr oradan aşağıya doğru devam etmek olduğuna karar verip oda anahtarımızı alarak eşyalarımızı odaya bıraktık. ilk olarak rn büyük manastır olab meteoron manastırına taksi ile 9€ ya ulaştık yol çok virajlı ve 15 dk sürüyor saat 2 de meteorondayız. giriş ücreti 3€ . Saat 17:00 ye kadar açık Yaklaşık 2 saatlik manastır gezisinden sonra hedef vaarlam manastırı fakat saat 16:00 da kapandığı için vaarlamı gezemiyoruz çünkü metrorondan vaarlama yürümek zaten 10 dk. Vaarlamı transit geçerek aşağı doğru yürümeye devam ediyoruz. Saat 17 de kapanacak olan diğer bir manastır olan rahibelerin yaşadığı holy monastery of roussanouyu tepeden gören kayalıklara doğru yürüyoruz yaklaşık 40 dk kadar . Kayalıklardan fotoğraf çektirdikten ve çektikten sınra haritadaki ana yola geri dönüp manatırın içini gezmek için yola koyulduk. yaklaşık 20 dk yürüyüp burayıada ulalıyoruz burasıda 3€ ve çok küçük. gezdikten sonra saat 17 civarı manastırdan çıkıp fotoğraf çeke çeke ana yoldan yürürken haritadaki patikayı farkedip dalıyoruz patika yola. Yolu bulabilecekmiyiz acaba diyr endişe etsekte patikadan devam ediyoruz eee yıllardır yürüyoruz dağlarda biraz yön duygumuz olsun arık :) patikanın sonunda şirin bahçeli evlerin olduğu yerleşim bölgesine varıyoruz burası kastrakinim ta krndisi tabi medeniyei görünce kaybolup kaybolmadığımız anlamak için birine soruyoruz hostele ineceğimiz doğru yolda olduğumuz anlayınca rahatlıyoruz. Saat 18:45 te odamıza atıyoruz kendimizi. Biraz dinlendikten sonra artık yemek yeme vakti hosteldrn çıkmadan ertesi günki otobüs saatlerimizi öğrendik saat 1 de selanikte olmak istediğimiz için sabah 7.45 otobüsü ile trikalaya ordanda 10.30 otobüsü ile selaniğe geçeceğiz.hostelden sola döndüğümüzde ilk karşımıza çıkan stesanos taverna. Kokoreç sanıp daldık içeri ana öğrendikki kokoreç değil kuzu kebap kokosu ve görüntüsü güzel domuz kebabınada değmediğine emin olunca burada yemeye karar verdik seçim yapmak tabiiki kolay olmadı isimlerinden pekte neye benzedikleri belli olmayan menüden şirin ve yardımsever ve sabırlı tabiiki :) bize yardım etti menü belirlendi lamp kebap, mountain green salad,sguids ( kalamar) şansımıza bakalım ne gelecek. Süperdi kesinlikle ravsiye ederim fiyatı 17€ gün bizim için çok yorucuydu artık uyuma vakti yarın yine meteoradayız ve gezemediğimiz diğer manastırları gezeceğiz. Sabah saat 8.30 da kalkıp hazırlanıp kahvaltıya indik zozas ta kahvaltı fiyata dahil ve beklediğimizden de iyiydi meyve ve portakal suyuna kadar herşey var  kahvaltımızı ettiktrn sonra oda hesabımızı kapatıyoruz kişi başı 15€ öncelikle dönüşümüzü ayarlamamız gerekiyor dönüş için açık bilet almıştık dimos sağolsun bizi arabasıyla kalabaka ya kadar götürüp otobüs rezervasyonlatımızı yaptırdı ve kalabakadan trikalaya kadar olan bileylerimizide alıyoruz kişi başı 2.5€ attık diğer manastırları gezme zamanı uine taksi ile önce agia triada manastırına gidiyoruz saat 12 de çıkıp 12.15 te st stephen manastırına varıyoruz. Anlaştığımız taksi saat 1 de gelip bizi alıyor ve hosteldrn bagajlarımızı alıp bizi kalabaka' ya bırakıyor normalde kastraki kalabaka arasına ücret alması lazım ama bizden gidiş dönüş manastır parası olan 20€ alıyor. Buradaki taksiler gri renkli. 13.30 da kalabakadayız ve 15.15 te otobüsümüz var kalabaka sokaklarında dolasıyoruz ve kahve içmek için bir kafeye oturuoruz karşısında yapay bir şelale sakin sokaklar ve cezvede gelen trafional cafe ama bizim bildiğimiz türk kahvesi  4€ süper geldi artık otobüs saati istikamet trikala sonra selanik. Saat 16.05 te trikaladan selaniğe doğru yola çıktık saat 19:00 da selanik oyogarındayız elimizde otelin adresi garda ilk boş bulduğumuz gişeye hangi otobüsün gittiğini soruyoruz 31 nunaralı otobüs olduğunu öğrenip hemen diğer taraftaki otobüs duraklarına yöneldiğimizde otobüsümüz durağa yanaşıyordu gemen şoförü bulup adresi teyit ettirdik bilet almamıştık ne yapacağız diye düşünürken şoföre arabada ödeyip ödeyemeyeceğizi sorduk otobüsteki makineye bozuk para atıp bilet alabiliyorunuz trk sorun para üstü vermiyor onun için bilet ücreti kadar para atmanız gerekiyor bizde 1€ atıp biletimizi aldık şoför adrese ait durağa geldiğimizde ( biz combo anlafık ama adının doğrusu nedir bilmiyorum) bizi indirdi.Otelimiz şansımıza durağın hemen önünde bulması çok kolay oldu:) hemen girişlerimizi yaptırdık resepsiyon görevlisi daha oda anahtarımızı vermeden bize haritayı açıp anlattı. yemek yenecek yerleri tarif etti. sırt çantalarımızı odaya bırakıp harita elimizde düştük yollara istikamet ladadika gezinip bakıyoruz gözümüze şirin gelen bir yere oturuyoruz birkaç dk bekliyoruz lütfedip bir bakıyorlar ve ingilizcr türkçe menü isteyip istemedimizi soruyorlar çok şaşıtıyoruz fakak çok kalabalık ve ilgisizler  bizde kalkıp tam karşısında daha sakin ama şirin bir yer menüde karışık deniz mahsülleri tabağı greek salad ve somon ızgara ve su var fiyat 24€ artık uyuma vakti yarın yine yollardayız istikamet barcelona
Sabah saat 8 de düştük yine yollara kahvaltı için hostelin hemen altındaki pastaneden bir dilim peynirli pizza bir tane kuluri (selanik simidi) birde selanik böreği alıyoruz 3.30€ otogara doğru yürümeye başladık  15 dk sonra otogardayız .80 € ya biletimizi aldık fakat  havaalanı otobüsü ilk geldiğimiz otogarın içinden değil karşı caddesindeki otobüs durağından geçiuormuş tekrar karşıya geçtik teyit etmek için otobüs durağındaki kişiye soruyoruz oda doğru diyor oda meğer bizim gibi turistmiş. kahvaltımızı otobüs durağında yapıyoruz havaalanı ile otobüs durağı arasındaki mesafe 45 dk olsada trafik olabiliyormuş onun için havaalanına erken gitmekte  fayda var . otobüs durağında funda ile sohbey ederken az önce havaalanına gideb otobüs durağını teyit ettiğimiz arkadaş siz türkmüsünüz diye sordu kendisi 5 yıl önce saat 8.45 te otobüse bindik ve tam 45 dk da havaalanındayız türkiyede bulunmuş . Adı salomon sweeden stockholmden 29 yaşında. Djlik ve masaj yapıyor. istanbulda dj lik yapmış ankarayı gezmiş antalya belekte bir otelde masaj öğrenmiş ( halil bey'den)  ve orda çalışmış. tesadüf odurki salomonda bizim gibi barcelonaya gidiyor ve aynı uçaktayız :) saat 11.10 bindiğimiz uçağımız 2.30 saatlik uçuşu 10 dk rötarla 2.40 dk da tamamladı saat 13.60 de girona gavaalanındayız. Artık merkeze gidecek 3 kişiyiz taksi soralum dedik 132€ 'u duyunca otobüslere yöneldik çıkış kapısının hemen sağ tarafındaki otobüs durağına yönelip 16€'a biletletimizi satın aldık ve hemen gişenin önündeki oyonüse bindik daha önce okuduğum notlarda 2 hat olduğunu barcelona nord station'a giden olduğunu teyit etmem gerektiğini öğrenmiştim. Şoförden teyidimizi aldıktan sonra otobüsteki yerimizi alıyoruz 1 saat 10 dk lık bir yolculuktan sonra barcelona nord stationdayız hemen turist informationa uğruyor ve bilgi alıyoruz ve 3 gün geçerli tüm toplu taşıma araçlarına binilen ulaşım kartımızı 19.20€ 'a alıyoruz barcelona kart almak çok avantajlı gelmedi bize . Artık hostelimizi bulmamız gerekiyor 15 dk yürüdükten sonra hostelimize geliyoruz check-in işlemlerimizi yapıyoruz ve 2 gecelik 85€+şehir vergisi 2.88 € toplam 87.88€ ödedikten sonra odamıza çıkıyoruz. otelin konumu çok iyi la rambla caddesine 5 dk fakat vasat bir hostel biraz dinlendikten sonra park guele gitmeye karar veriyoruz hostelden çıkıp la rambla caddesindeki information deske soruyoruz plaça katalunyadan 24 nolu otobüs ve yeşil hatlı L3 metrosu ile gidebileceğimizi ama otobüsün daha güvenli olduğunu öğrenip otobüsle gitmeye karar veriyoruz la rambla caddesinin bitimindeki plaça katalunyaya varıyoruz sağ karşı çapraz köşeden kalktığını öğrendiğimiz durağa gidiyoruz otobüsümüz geliyor carmel park guel durağında iniyoruz saat 17.30 da park gueldeyiz maalesef gaudi müzesini gezemiyoruz çünkü 17.45 tr kapatıp yeni ziyaretçi kabul etmiyorlarmış. 
19.30 kadar park guelde gezip fotoğraf çekiyoruz artık geri dönme vakti geldiğimiz otobüs durağına yöneliyoruz ekmek su alıp karşısındaki durakta bekliyoruz otobüsümüz geliyor ve plaçada katalunyaya dönüyoruz. Çok acıktık acil birşeyler yememiz gerekiyor ve karşımızda carreofur hemen dalıyoruz içeri ton balığı, su , yoğurt ve atıştırmalık alıp çıkıyoruz toplam 12.20 € hostelimize gelip yemeğimizi  yiyoruz. Artık uyuma vakti sabah ola hayrola. Sabah saat 8 biz düştük yine yollara hedef sagrada familia hostelden çıkınca gördüğümüz ilk kişi polis hemen nasıl gidebileceğimizi soruyoruz catalunya meydandaki metro ile önce yeşil hat L3 ile diagonal durağına geliyoruz buradan mavi hat L5 e biniyoruz yanlız binerken hangi yöne gittiğinize dikkat etmeniz gerekiyor. Sagrada familia durağında iniyoruz metrodan çıkınca sagrada familia karşımızda ama sabah saat 8.45 olmasına rağmen biley kuyruğu 2 sokak kadar ama gişeler o kadar güzel çalışıyorki 35 dk da içeri giriyoruz. Sagrada familia muhteşem bir yer ben daha öncede görmüştüm ama her gördüğünde etkilenmemek mümkün değil  la sagrada familianın girişi kuleye çıkış dahil 18€ saat 12 de kuleye çıkış biletimiz olduğu için 2 saat sagrada familia içinde geziyoruz sonrada kuleye çıkıyoruz kulede barcelona şehir manzarasını görebilirisiniz dönüşte eğer yükseklik korkunuz var ise merdivenleri değil asansörü tercih edin son 4 katı çok dar bir tarafında hiçbirşey bulunmayan her an düşecekmişsiniz hissi veren merdienlerden iniyorsunuz saat 1 de dışardayız dışarıdanda fotoğraflarımızı çektikten sonra tekrar metroya geliyoruz. Tekrar mavi L5 hattıyla diagonele geliyoruz ve yeşil L3 hattına bu sefer paraca de gracia ya geliyoruz durak cassa batllo önünde. Hemen sıraya girip biletlerimizi alıyoruz kişi başı 20,35€. Kapı girişinde sİze audiıiolar veriliyor ve odalarda numaralar var numaraya basınca ingilizce size detaylar anlatılıyor. yaklaşık 2 saatte casabatllo'yu gezdiktrn sonra hedefimiz casa mila diğer adıyla la pedrera. La pedrera cadabatllo'nun karşı sırasında 5 dk lık yürüme mesafesinde. Saat 15:00 te sıraya giriyoruz ve 10 dk sonra biletlerimizi alıyoruz 16,5€ ve gezmeye başlıyoruz. Çatısı özelliklr görmeye değer ve şehit manzarasıda güzel. asansörle 7 kat çıktığımız casamilayı yürüyerek katları gezerek iniyoruz. çatının alt katında sergi ve casa milanın maketi var. Bir alt katta ise ev eşyaları ile müze haline getirilmiş merdivenlerden inerek la pedreradan çıkıyoruz. Bugünkü hedefimiz tamamlandı ama bizdede hal kalmadı tekrar metroya biniyoruz ve yeşil hat L3 ile catalunyadan bir sonraki durakta iniyoruz. hedefimiz la bauqerita. burası kapalı pazar ve aradığınız herşey var çikolatalar, meyveler, şekerler, etler sıkılmış meyve suları vs  o kadar susadıkki buz gibi meyve suları iştahımızı kabartıyor bir ananas birde kivi suyuna 2€ veriyor vr serinliyoruz vitamine ihtiyacımız car daha yolumuz çoook uzun. sonraki hedefimiz biraz meyve almak içeride tropikal meyvelerde var ama çok pahallı bir ananas 9€ tabiiki almıyoruz . Bir tezgahta bildiğimiz malta eriği mandalina ve muz fiyatları uygun geliyor her birinden 1 er kilo alıp toplamına 5.36€ ödüyoruz. 
Artık ayaklarımızda hal kalmadı hostelimize gidip biraz dinlenmek istiyoruz. Saat 8 e kadar dinlenip atıyoruz kendimizi yine sokaklara la ramblanın bir ucu plaça da katalunya diğer ucu kristof kolomb heykeli ve portwell. Kristof kolom heykeline doğru iniyoruz la rambla üzerinde çiçekçiler resim yapan sanatçılar değişik kılıklara girmiş başka sokak sanatçıları derken kristof kolomba varıyoruz daha sonra portwele geçip çekirdek çitliyoruz:) saat 23;00 gibi hostrlimİze gelip dinleniyoruz yarın yine yoğun
sabah saat 8 :30 de kalkıp yollara düşüyoruz yine ilk hedef tibidabo catalunya dan kahverengi L7 ye biniyoruz ve tibidabo durağında iniyoruz zaten son durak . Karşıya geçip aağdaki otobüs durağındam 196 nlu otobüse biniyoruz be tibidaboya çıkaracak finükelere varıyoruz fakat saat 11 de açıldığı için ve biz saat 9:40 ta orda olduğumuz için 10 a kadar bekliyoruz fakat 11 de açıldığını öğrenince geri dönüyoruz ve plaçada katalunyadan yeşil L3 ile espanya durağında inip palaçada espanyaya varıyoruz meydandaki arenanın tepesine asansör olduğunu görüp 1€ verip yukarı çıkıyoruz manzara güzel daha sonra aşağı inip informationa pablo espanyolu soruyoruz yürüyerek 10 dk ve otobüs içinde 150,e binebileceğimizi söylüyor yürüyerek aol taraftaki gösterişli binaya doğru yürüyüp sağ sonra soldan pablo espanyola varıyoruz ....€ saat 12 ye kadar pablo espanyolu geziyoruz daha sonra montiuc tepesine doğru yürümeye başlıyoruz siz siz olun yürümeyin  150 numaralı otobüs zaten bu noktalara uğruyor geldik geldik diyerek 1.30 saat kadar yürüdük montiac tepesinden teleferikle aşağı portwele inmek gibi bir planımız vardı yol üstünde teleferiği görünce daldık içeri ama maalesef girdiğimiz teleferik montiac tepesinde tur attıran teleferikmiş biz mıntıactan portwele inecektik bize 10 dk lık yürüme mesafesinde olduğunu söylediler  başladık tekrar yürümeye nihayet montiac    tepesine vardık teleferiğide gördük 11€ ücreti olan teleferiğin gideceği mesafeyi görünce değmeyeceğine karar verip otobüs durağına geri döndük ve 150 no.lu otobüse binip plaçada espanyaya geri dönüyoruz metro istasyonuna inip yeşil L3 ile catalunyaya geri dönüyoruz istikamet barcelona katedrali katedral saat 17:00 de kapanacağı için önce katedrale gitmeye karar veriyoruz katedralin girişi 6€ içerisi devasal altın kaplamadan yapılan tasvirlet etkileyici bana en ilginç gelen ise mum yakma sistemi heryerde gerçek mum kullanılırlen bu katedralde mumlar çağa ayak uydurmuş elektronik olmuş parayı atıyorsunuz mumunuz elektronik mum olarak tabloda yerini alıyor :) saat 16:00 da katedralden çıkıp tibidaboya gitmek için katalunya metro istasyonuna gidiyor ve L7 ile tibidabo istasyonuna gidiyoruz yine karşıya geçip 196 no.lu otobüse biniyoruz şoför bize 10 dk sonra finikülerin kapanacağı ve gitmememizi söyledi ama biz şansımızı denemeye karar verdik ama maalesef finükler kapanmış normalde kapanış saati 17:15 olmasına rağmen erkenden kapanmış bugün tibidabodan yana sanşımız yok bizim gibi gelip kapıda kalmış 10 kişi daha var dışarıda herkes bir yana dağılıyor önümüzde bir taksi ( sarı-siyah) tibidaboya başka çıkış yolu olup olmadığını soruyoruz 20€ ya götürebileceğini söylüyor hemen yanımızda duran bir çift var paylaşmak isteyip istemediklerini sorduk kabul ettiler ve taksi ile tibidabo yollarındayız. yaklaşık 15 dk sonra tibidaboya varıyoruz içinde birde lunapark var yukarıdan inen son finükülerde kapanıyor kiliseye çıkıp bahçesinde birkaç manzara fotoğrafı çekiyoruz kilisenin içinden asansörle tepesine çıkılabiliyor biz dönüş yolunu düşündüğümüz için biraz tedirgin oluyoruz tibidabonun içinde görünen otobüs durağına yanaşan yarım otobüsü görür görmez koşuyoruz numarası 111. bizi metro iatasyonuna kadar götürüyor metro dediği bizim taksim kabataş arası finükülere benzer ama dik dağdan iniyormuş hissi uyandıran bir tramvay. Bu tramvayla turuncu S1 metro hattına aktarılıyoruz daha sonrada S1 hattıyla yine katalunyadayız. Ne metro hattı yapmışlar ağzınız açık kalıyor şehrin kuzeyinden güneyibe  iki dağı arasını maksimum 1 saatte çok rahat gidebiliyorsunuz artık acıktık hostele dönüş yolumuzda bulunan la rambla üzerindeki carrefoura uğruyor içinde 2 dk da pişirilen asya mutfağına ait daha önceden gördüğümüz noodlelardan alıyoruz. Noodlenızı kendiniz oluşturuyorsunuz üzerinde 3 bölüm bulunan kağıtlardan 1. Bölümde makarna çeşidinizi 2. Bölümde içine konulmasını istediğiniz 2 malzemeyi 3. Bölümde ise sosu seçiyorsunuz. ben kalın makarna , karides ve mantar tercih ediyorum funda ise ince makarna, soya filizi ve karides sos olarakta japon sosunu seçiyoruz. 2 dk da yemeklerimiz hazır kişi başı 5€. Artık karnımız doydu ama ayaklarımız sızlıyor hostelimize gidiyor yarım saat kadar dinleniyoruz emanete bıraktığımız bagajlarımızı alıp erkenden biletlerimiz gece 24:00 te balkabağına dönüşmeden informationdan aldığımız bilgiye göre havaalanına gidiyoruz. saat 9 da havaalanındayız sabah 5.40 ta uçağımız var bu gece havaalanında sabahlayacağız. Barcelonadan bana kalan ayak sızısı, çok temiz bir şehir, dakikasında hareket eden ve varan otobüs ve metrolar, kadın otobüs,taksi ve metro şoförleri, otobüse bindiklerinde bile ola diyen insanlar, ortalıkta saçlarını tarayan kadın ve erkekler, sürekli spor yapan insanlar, gauidinin bizde yarattığı maddi çöküntü :) 

05.10.2013 METEORA-YUNANİSTAN

Yunanistan veya resmî adı ile Helen Cumhuriyeti (Yunanca: Eliniki Dimokratia)
Balkanlar’ın güneyinde yer alan bir ülke. Avrupa Birliği ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü üyesi Yunanistan, Türkiye'nin batı komşusudur. Arnavutluk, Bulgaristan ve Makedonya Cumhuriyeti ile de sınır paylaşmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflaması sürecinde, 19. yüzyılın büyük emperyal devletlerinin de yardımıyla İstanbul'un idaresinden çıkarak kurulan 28 yeni devletten biridir.
Orta Çağ'da Bizans İmparatorluğu ve sonra Osmanlı Devleti dönemlerinde Romalı anlamına gelen Rum adı kullanıldı. Bu isim bugün daha çok Kıbrıs'nın güneyi, İstanbul ve Ege'deki Yunan asıllı halkı ifade etmek için kullanılmakta,
Yunanistan, 1981'den beri Avrupa Birliği[2], 1952'den beri NATO, 1961'den beri OECD[3], 1995'den beri Batı Avrupa Birliği ve 2005'den beri Avrupa Uzay Ajansı[4] üyesidir.
Atina ülkenin başkenti;
Selânik, Patras, Kandiye, Volos, Yanya, Yenişehir, Kavala ve Vodina ülkenin diğer büyük şehirleridir. Yunanistan, yaklaşık 3000 ada ve kayalığa sahiptir. Bu adalardan 227'sinde yerleşim olup, sadece 78'inde 100 kişiden fazla insan yaşamaktadır.
Nüfusun % 98’i Hristiyan ortodosk

Tarih


Yunanistan'ın ilk sakinlerine sıklıkla Pelasgi, yani "deniz halkı" denirdi. Yarımadanın bu sakinleri kuzeyden göçen işgâlcilerin etkisi ile güneye kaçtılar. Birbiri ardı sıra gelen işgallerle güney kıyılarına ve Ege Adaları'na yayıldılar. M.Ö. 3200 civarında bölgeye yeni gelenler birlikte zamanla Yunancaya dönüşen bir Hint-Avrupa dili getirdiler.
MÖ 1. binyılda kullanılan ve Homeros'un İlyada'da kullandığı eski Yunanca'nın, günümüzdeki Arnavutça'ya benzediği ve akraba olduğu şeklindeki dilbilimsel hipotez, Dorların göçleri kapsamında incelenen bir konudur.
Antik Yunanistan M.Ö. 2. yy.'da da Roma İmparatorluğu'nun hakimiyetine girerek ortadan kalktı. Roma İmparatorluğu'nun 4.yüzyılda bölünmesiyle de 1821'e kadar Doğu Roma ve Osmanlı İmparatorluklarının başkenti olan Konstantinopolis tarafından yönetildi. Antik kültürler ve politeist dinler bu dönemlerde yerini Ortadoğu kaynaklı dinler olan Ortodoks Hıristiyanlığa, 13.-14. yüzyıllardan sonra da Müslümanlığa bıraktı.
Günümüzdeki modern Yunanistan, 1821'de Osmanlı Devleti'nin İngiltere, Fransa ve Rusya karşısında aldığı yenilgiler sonucu, bu imparatorlukların koruma bölgesi olarak, İstanbul'un idaresinden koparılan Mora Yarımadası ve Atina'dan ibaret küçük bir bölgede 'Yunan Krallığı' adı altında kuruldu. İlk Yunan Kralı olarak da Bavyeralı aristokrat aileden gelen Otto isminde bir Alman atandı.
Daha sonraki yıllarda İngiliz ve Fransız yöneticiler, onlar açısından bu kabul edilemez durumu, Rumların doğuya olan benzerliğini, doğu düşmanlığına dönüştürmeyi başardılar.
Daha sonraki yıllarda İstanbul, savaş yenilgileri neticesinde, savaş galibi imparatorlukların baskılarıyla, Atina'ya şu bölgeleri vermeye mecbur kaldı:
1877-78 Rus - Osmanlı Savaşı sonucu verilen bölge: Tesalya, Orta Yunanistan
1912-13, Balkan Savaşları, verilen bölge: Epir, Makedonya (Selânik), Girit, K-b Ege (Midilli, Sisam) adaları
1918, 1. Dünya Savaşı yenilgisi, verilen bölge : Batı Trakya
1918'de galip devletler günümüzdeki Türkiye'nin batı yarısını Yunanistan, doğu yarısını Ermenistan Karadeniz kısmınıda Erzurum, Kars gibi bazı yerleşim yerleri olmak üzere Gürcistan ilan etmek istiyorlardı. Başkent İstanbul olacak, ismi tekrar Konstantinopolis'e dönecekti. Ancak plânları gerçekleşmedi.
1946'da, İtalya'nın 1912'de Osmanlı Devleti'nden almış olduğu 12 adanın, İngiltere'nin olmasıyla, bu adalar da Atina yönetimine geçtiğinde, Atina yönetimi 1821-1946 arasındaki 125 senede, hep savaş galibi emperyal devletlerin yanında yer alarak, İstanbul aleyhine, topraklarının yüzölçümünü yaklaşık 10 misline çıkarmayı başarmıştı.
Meteora haritası
ULAŞIM
Yakınındaki Kalampaka şehrine ulaşıp oradan gelebilirsiniz.
 Kalampaka ile Meteora arası sadece 5 km. Buradan taksi ile bile gelebilirsiniz.
Selanik veya Atina’dan tren ile Larissa’ya gelip buradan da otobüs ile Meteora’ya ulaşabilirsiniz.
Trenler ile ilgili bilgi için 24-320-22-451 numarayı arayabilirsiniz. İngilizce konuşan bir taksi şöförüne ihtiyacınız olursa, Yorgo tel: 694 647 10 36


Visiting the suspended monasteries in Meteora is one of the most popular day trips from Thessaloniki . There are three ways to get from Thessaloniki to Meteora: by bus, by train or by car.

 

By bus

The buses are run by KTEL but the company’s website is not tourist friendly at all. It’s impossible to find any timetable online and if you want to call them, you have to speak Greek (and pay a hefty fee for the call).
There are about six buses daily which connect Thessaloniki to Kalampaka, the city located near Meteora. The journey takes about 3 hours. The first bus is at 8 a.m. and the last one at 9 p.m. (they depart about every 3 hours). The tickets are around €15 per person, one way. Once you are in Kalampaka you can either take a local bus to take you to the monasteries (1/2 hour ride) or embark on a long hike.

By train

There aren’t any direct trains between Thessaloniki and Kalampaka / Meteora. You need to change trains in Larissa. There are three connections daily and no matter which one you take, you’ll be spending about 1-2 hours in Larissa. The total travel time is between 2h 50 min and 4 h 18 min, depending on the type of train you are taking and the time spent in Larissa waiting for the connection. Once you get to Kalampaka, you need to either take a local bus or hike to Meteora.
The schedule can be found on DB Bahn but you cannot get the prices here. The Greek Railways Website (OSE ) is also in English but the city names are in Greek alphabet so it’s pretty much impossible to navigate the timetables.

By car

Renting a car is the best option if you don’t like to change trains or worry about bus departures. The cost can be as low as €15 per day for a compact car.
The driving distance between Thessaloniki and Meteora is 216 km and it takes about 2.5 hours. Part of the drive is on E90 (route 15) which is a partial toll road.
Here’s a map to help with directions:

YEMEK
Manastırların olduğu bölgenin oluşturduğu kayalıkların eteklerindeki Kastraki kasabası var, bu kasaba artık turizmin tüm nimetlerinden faydalanıyor. 11. yüzyılda keşişler bilebilirlermiydi ki, yıllar yıllar sonra inzivaya çekildikleri yer turizm cenneti olacak. Meteora’dan Kastraki’ ye inince her tarafı saran kuzu çevirme ve kekikli kokoreç kokusunu takibe başlıyorsunuz. Burası kuzu çevirme ve kokoreç yapılan tavernalarla dolu. Yukarıda inziva, aşağıda dünya nimetlerinin yoğun hissedildiği koku bulutu. Kuzu çevirme, yanında sızma zeytinyağlı, kekikli, beyaz peynirli Yunan salatası ve yöresel köy şarabı.. Hımmm nefis. İşte yaşamak, işte dünyanın tadı…

GENEL BİLGİ
Meteora’yı gezmek için bir tam gün ayırmanızı öneririm. Bunu özellikle de fotoğrafçı iseniz öneririm. Çünkü sabah ışığında farklı, akşam ışığında farklı görüntüler yakalayacaksınız. Manastırların her birinin içi de farklı bir havaya sahip. Bazı yerlerde fotoğraf çekemeseniz bile mutlaka görmelisiniz. Bütün gün gezmek için yanınızda mutlaka su bulundurun buradaki satıcılardan alacağınız suya daha çok para ödemek zorunda kalmayın.
Manastırları ziyaret edecek kadınların etek giymeleri gerekiyor.
Yunanistan’da yer alan Trikala şehrinin Kalambaka kasabasında bulunan Meteora Manastırları eşsiz bir görünüme sahip.
Bundan milyonlarca yıl önce burası bir iç denizmiş ve yaşanan doğa hareketleri ile deniz dibi yeryüzüne çıkmış ve kayalar şekillenerek bugünkü halini almış.
Ortodoks mezhebinin inancına göre, Tanrı gökte olduğu için genellikle manastırlar en tepe noktalarda yer almaktadır. Dış dünya ile ilişkilerini kesen keşişler, buralarda kendilerini Tanrı’ya daha yakın hissetmektedirler.
Meteora kelimesi  Yunanca’da “havada asılı” anlamına gelmektedir. 11.yüzyıldan itibaren bölgeye gelen keşişler önce kayaların içinde mağaralarda yaşamışlar sonra bu devasal kayaların tepesindeki düzlüklere manastırlarını inşa etmişler. Ancak işin ilginç tarafı, manastırların kaya bloğu tepesindeki düzlük alan ile birebir aynı genişlikte inşaa edilmiş olması. Bir karış bile boşluk bırakmamışlar. Nasıl olmuşta bu manastırları bu kadar yükseğe yapabilmişler, bu bir muamma. Rahipler manastırlara birbirlerini ipten yapılmış file asansörlerle çekmek suretiyle ulaşıyorlar. Şimdi merdivenlerle de ulaşım sağlanabiliyor. Ama halen turistlere gösteri olarak da yapsalar, file ile ulaşım da devam ediyor.
14. yüzyılda ilk manastırı inşa eden papaz Athanasios, buradaki kayaları dünya ile cennet arasında asılı duran yer olarak betimlemiş ve buraya meteora adını vermiştir.
Efsaneye göre, Atos Dağı'ndan gelen St. Atanasios adlı keşiş bugün manastırın olduğu kayalığın üstüne, bir meleğin ya da kartalın üzerine binerek gelmiş
Ortodoks keşişler Hristiyanlığın ilk dönemlerinde inzivaya çekilmek, Tanrı’ ya daha yakın , dünyevi konulara ise daha uzak olmak amacıyla bu manastırları yapmışlar. Bir diğer sebep ise, keşişlerin Ortodoksluğu Osmanlı egemenliğinden korumak amacıyla bu bölgeye kaçmalarıymış 14. yüzyılda Türk akıncılar Meteora’da yaşayanlar için tehdit olmaya başlamış  rahipler kayaların en tepesine çıkıp her zamanki dini anlayışları ile Tanrı’ya daha yakın olmak için buralara manastır inşa etmeye başlamışlar. Bu dönemde burada 24 adet manastır inşa edilmiş. Birçoğunun yıkıntılarını bugün de kayaların tepesinde görmek mümkün. Ancak 6 tanesi günümüze ulaşmış durumda. Bu manastırlardan 5 tanesi rahiplere 1 tanesi de sadece rahibelere ait. Kadınlar manastırında hiç erkek yok. 6 manastırın ziyaret saatleri ve günleri manastırların yapılarına göre değişiyor.
1988 yılından itibaren Unesco Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan bu bölgede yaklaşık 300-400 metre kayaların üzerine bu manastırların nasıl inşa edildiği gerçekten şaşırtıcı.  İnsan ilk gördüğünde inanamıyor, çok etkileyici, manzara muhteşem
Günümüzde turizme açık olan Meteora Manastırları, yerli-yabancı turist akınına uğramaktadır. İlk zamanlarda, keşişler yukarı kendi icat ettikleri halat asansörler ile çıkarlarmış. Günümüzde, manastırlara merdivenler ile çıkılabiliyor.
Meteora turizm potansiyeline Roger Moore'un ünlü filmi ‘For Your Eyes Only’ sayesinde ulaşmaya başlamış. Filmde James Bond halat merdivenlerden Agia Triada manastırına tırmanıyordu ve bu sebeple burası ‘‘James Bond’un manastırı’’ diye de anılıyor.Ayrıca ünlü Alman edebiyatçı Herman Hesse’nin “Siddhartha” adlı romanında yer alan Meteora Manastırları, Yunanistan’da görülmesi gereken yerlerden biri.
Kiliseleri gezerken küçük bir bağış yaparak içeri giriyorsunuz, her bir kiliseye giriş 1.5€. Kiliselere giriş sadece turistlere ücretli Yunan vatandaşları ücretsiz giriyor.
1-Moni Agiou Nikolaou Anapafsa;
Anapausas Manastırı (Holy Monastery of St. Nicholas Anapausas):
Meteora’da sizi ilk karşılayan manastır. Diğerlerine göre daha küçük ama mimari açıdan farklı bir yapıya sahip.
kış aylarında kapalı,
yaz aylarında ise 09:00 ile 18:00 arası ziyaret edilebiliyor.

2-Moni Megalou Meteorou;
Büyük Meteoron veya Metamorphisis (Holy Monastery of Great Meteoron):
Meteora’da bulunan en büyük Manastır. 3 ana bölümden oluşmakta. Bu bölümler içinde mutfaktan ambara, kiliseden mezar odasına kadar birçok bölüm var. Büyük kulenin içinde file ile ulaşımın sağlandığı mekanizma var. Ambarda burada kullanılan her türlü eşyayı görme şansınız var. Tahıl ambarından şarap fıçılarına, tarla sürme araçlarından kıyafetlere kadar birçok eşyayı görebiliyorsunuz.
En ilginç kısmı olan kuru kafaların bulunduğu oda büyük ilgi görüyor ancak burada da hiçbir açıklama bulunmuyor. Daha sonra yukarıda gördüğüm bir tablonun altındaki şiirden ne olduğunu anlıyorum. Burada yaşayıp ölen rahiplerin kemiklerini ve kafataslarını bir arada saklıyorlar ve Tanrı bir gün gelip onları yeniden canlandıracağına inanıyorlar. Manastırın en ilgi gören kısmı tabiki terası. Karşılaştığımız muhteşem manzara karşısında dilim tutuluyor. Bu manastırı ziyaret etmek için 400 basamak çıkmanız gerekiyor. Moni Megalou buraya ilk inşaa edilen manastır ve kütüphanesinde 640 adet el yazması kitap bulunuyor.
Kış aylarında, 09:00 – 13:00 ve 15:00 – 17:00. Salı ve Çarşamba günleri kapalı.
Yaz aylarında,0 9:00 – 13:00 ve 15:30 – 18:00. Salı günleri kapalı.
3-Moni Agias Varvaras Roussanou;
Roussanou Manastırı (Holy Monastery of Roussanou):
Diğerlerine nazaran biraz daha az yüksek bir tepeye kurulmuş. 2. Dünya savaşında almanlar tarafından yağmalanmış. Arkeologlar tarafından tekrar onarılmış ve 1988 den beri küçük bir Rahibe grubu tarafından kullanılıyor. Giriş katında kilise ve ambar bulunmakta. Diğer katlarında da karşılama salonu, sergi salonu ve diğer ambarlar bulunmakta. Bu manastır içinde de Varlaam manastırına nazaran daha küçük duvar resimleri var.
 kış aylarında 09:00 – 13:00 ve 13:00 – 17:00. Çarşamba günleri kapalı.
Yaz aylarında 09:00 – 17:45.
 4-Moni Varlaam;
Varlaam Manastırı (Holy Monastery of Varlaam):
Büyük Meteoron çaprazında bulunmakta ve İkinci büyük manastır. İçinde çok eski ve zengin el yazmaları ve duvar resimleri var. Kartal figürünün olduğu bir kapıdan geçerek manastıra ulaşıyorsunuz. Tabii önünüzdeki uzun bir merdiveni de aşmanız gerekiyor. İçindeki yemek salonu, mutfak ve hastane en önemli yapılar olarak öne çıkıyor. Moni Varlaam Manastırı oldukça eski duvar resimlerine sahip (fresko).
Burada hatıra eşyası alabileceğiniz bir dükkân da bulunuyor.
kış aylarında,09:00 – 13:00 ve 15:00 – 17:00. Perşembe ve Cuma günleri kapalı.
Yaz aylarında , 09:00 – 13:00 ve 15:30 – 18:00. Salı günleri kapalı.
5-Moni Agias Triadas;
Agia Triada veya Trinity Manastırı (Monastery of The Holy Trinity):
Bulunduğu konum açısından en muhteşem manastır. Manastıra kayalığın içine oyulmuş merdivenle çıkabiliyorsunuz. İnşaatı tam 18 yıl sürmüş. İnşaat için gereken malzeme ise ancak 70 yılda taşınabilmiş. Roger Moore’un oynadığı For Your Eyes Only filminde burası kullanıldığı için ‘James Bond Manastırı’ olarak da biliniyor. Moni Agias Triadas manastırından en güzel Kalambaka manzarasını seyredebilirsiniz
Kış aylarında,09:00 – 12:30 ve 15:00 – 17:00. Salı günleri kapalı
Yaz aylarında,09:00 – 17:45. Salı günleri kapalı
6-Moni Agiou Stefanou;
St. Stephen Manastırı (Holy Monastery of St. Stephen):
En küçük manastırlardan biri. Öncekilere nazaran bu biraz daha düz bir alana inşa edilmiş. 2. Dünya Savaşı’nda Almanlar tarafından hasar verilmiş ama daha sonrasından keşişler tarafından yeniden inşa edilmiş. Rahibelerin yaşadığı tek manastır. Moni Agiou Stefanou araba ile en kolay ulaşılabilen manastırdır.
kış aylarında, 09:00 – 13:00 ve 15:00 – 17:00. Pazartesi günleri kapalı.
Yaz aylarında, 09:00 – 13:00 ve 15:30 – 18:00. Pazartesi günleri kapalı.